Eylül Görmüş ve Tuğçe Arslan Üçer, bu hafta bir bitmeyen ihtiyacı, Milan Kundera’nın “duygular hiyerarşisinde benzersiz bir tek” olarak tanımladığı o “şey”i, şefkati masaya yatırıyor. Şefkati merhametten ayıran çizgi nerededir, sevecenlikle şefkati nasıl ilişkilendirmek gerekir, şefkati almak mı daha güzeldir yoksa vermek mi? Akıl yürütüyor, soruyor, yanıtlamaya çalışıyoruz ve elbette ki bunu kitapların ve filmlerin yardımıyla yapıyoruz.
Bir yanıt yazın